Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) görevden ayrılacak olan Denetim Başkanı Andrea Enria, Avrupa bankacılık sektöründe parçalanma, ayrışma risklerini artırdığına dikkat çekti.
Enria, Avrupa bankacılık sisteminin giderek parçalanmasının finansal kırılganlığı arttıran ve herkesi daha yüksek maliyetlerle karşı karşıya bırakan bir “fay hattı” olduğu uyarısında bulundu. ECB’nin Denetim Başkanı olarak geçirdiği 5 yılın ardından bu yılın sonunda görevinden ayrılacak olan Enria, Financial Times’a verdiği demeçte en büyük “kişisel pişmanlığının” 20 üyeli Euro Bölgesi bankacılık piyasasının “ulusal hatlar boyunca giderek daha fazla bölünmesi” olduğunu söyledi.
Enria, “Kurumsal düzenlemelerimizde, entegrasyon ve güvenlik ağı açısından hala bu tür ulusal fay hatlarını sürdürüyoruz. Düzeltmemiz gereken ana mesele budur” dedi. Bu fay hattının bir “risk unsuru” yarattığını da ifade eden Enria, “Bankacılık birliğinin bir parçasını vuran bir şok yaşarsanız, bankacılık sektörü bir ülkedeki kayıpları başka bir ülkedeki karlar yoluyla absorbe ederek bir şok emici olarak çalışamaz” diye konuştu.
Avrupa’daki bankalar, faiz oranlarındaki keskin yükselişi, kredi maliyetlerini arttırdıkları kadar hızlı bir şekilde mevduat sahiplerine yansıtmadıkları için eleştiriliyor. Kredi ve tasarruf oranları arasındaki fark, kredi verenlerin kârlarını artırdı ve İspanya ve İtalya gibi bazı ülkelerin sektöre talih kuşu vergileri getirmesine neden oldu. Enria bu durumun kısmen tek para birimi bloğu genelinde sınır ötesi rekabetin olmamasından kaynaklandığını söyledi.
“Eğer daha fazla rekabet varsa, eğer daha entegre bir pazarınız varsa, bu hem mevduat sahipleri hem de borçlular olmak üzere banka müşterileri için çok daha faydalı olacaktır” dedi. Euro Bölgesi kredi kuruluşları, mart ayında aralarında Silikon Vadisi Bankası’nın da bulunduğu çok sayıda ABD’li kredi kuruluşunun batması ve İsviçreli Credit Suisse’deki likidite krizinin bankayı rakibi UBS’in kucağına itmesiyle sektörde yaşanan çalkantılardan nispeten etkilenmemişti.
Ancak Enria, sektördeki çalkantının “beni gerçekten korkuttuğunu” çünkü bir krizde “yatırımcıların bir bankanın hisse fiyatına karşı bahis oynayarak veya bir borç temerrüdüne karşı sigorta satın alarak” bir sonraki zayıf halkaya gittiğini söyledi. Bu durum, kırılgan olarak görülen bankalardan mevduat çeken “kurumsal ve şirket haznedarlarının davranışları üzerinde anında olumsuz bir etki” yarattı.
Rusya faiz oranlarını yüzde 15’e yükseltti
Rusya merkez bankası, enflasyonu frenlemek ve zayıf rubleyi desteklemek amacıyla faiz oranını yüzde 15’e çıkardı. Beklenenin üzerinde iki puanlık faiz artışı üst üste dördüncü kez borçlanma maliyetlerini artırdı. Ülkenin merkez bankası olan Rusya Merkez Bankası, enflasyonu yüzde 4 hedefine geri döndürmeyi amaçladığı için temmuz ayından bu yana faiz oranlarını 7.5 puan artırdı.
Buna, rublenin dolara karşı 100 seviyesinin üzerine çıkması ve Kremlin’in daha sıkı para politikası çağrısı yapması nedeniyle ağustos ayında yapılan planlanmamış acil zam da dahildir. Yapılan açıklamada, “Mevcut enflasyonist baskılar, Rusya Merkez Bankası’nın beklentilerinin önemli ölçüde üzerinde bir seviyeye yükseldi” dedi.