Welcome to Our Website

Türkiye, İran, Özbekistan ve Türkmenistan arasında Taşkent Deklarasyonu imzalandı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Ulaştırma Bakanları 12’inci Toplantısı’na katıldı. Toplantıda Türkiye, İran, Özbekistan ve Türkmenistan arasında ulaşım koridorlarının işlevinin arttırılması konusunda anlaşma sağlanarak, “Taşkent Deklarasyonu” imzalandı.

Bakan Uraloğlu yaptığı konuşmada, EİT’ye üye ülkelerin önemli bir nüfus ve ekonomik potansiyele sahip olduğunu belirterek, bu potansiyelin hayata geçirilmesi için iş birliği ve dayanışma iradesiyle ortak güçle açığa çıkartılması gerektiğini söyledi.

Uraloğlu, karayolu taşımacılığıyla ilgili yaşanan sorunlara dikkati çekerek, karayolu taşımacılığının kullanılmaya hazır itici bir güç olduğunu belirtti. Uraloğlu, “Bu gücün itici unsuru olarak ulaştırmayı görmeyi arzu ediyoruz. Ancak üzülerek altını çizmek isterim ki ülkeler arası karayolu ile geçiş prosedürlerimiz taşımacılıktaki artışlar karşısında kolaylaştırıcılıktan uzak kalmaktadır. Başta geçiş belgeleri olmak üzere yaşanan bu sıkıntıların ticaretimizi engellemesine izin vermemeliyiz. Taşımacılığın ve ticaretin önündeki engelleri kaldırmak ve taşıma maliyetlerini azaltmak için teşkilat bünyesinde ortak menfaatimize olacak bütüncül bir yaklaşım benimsemeli ve hayata geçirmeliyiz. Bu doğrultuda dost ülkelerimiz arasında taşımaları serbestleştirmek amacıyla ikili ile transit karayolu geçiş belgesi kotalarını kaldırmamız gerekmektedir. Bu çerçevede Kırgızistan ile ikili ve transit taşımaların serbestleştirilmesi hususunda mutabakata vardığımızı ve son aşamaya geldiğimizi bildirmekten memnuniyet duyuyorum. Diğer üyelerle de bir an önce bu tür adımları atmayı umuyoruz” diye konuştu.

ORTA KORİDOR VE HAZAR GEÇİŞLERİ

Bakan Uraloğlu, teşkilat üyesi ülkeler arasındaki fiziki bağlantının en önemli ve stratejik bileşenlerinden olan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolunun bölgenin ekonomik kalkınması ve refahı için ehemmiyetinin büyük olduğunu söyledi. Nisan 2016’dan itibaren alınan tedbirler sonucunda ortak ve ulusal transit rejimlerinde demiryolu ile basitleştirilmiş usulde taşıma yapılabildiğini kaydeden Uraloğlu, “Yaklaşık 50 konteynerlik bir trenin sınır geçiş işlemlerinin elektronik entegrasyon ile gümrük idaresine gitmeden 5 ila 7 dakika arasında gerçekleştirilebilmesini sağlayan bu sistem, ticaretimizde hız ve verimliliği beraberinde getirmiştir. Orta Koridor üzerinde demiryolu hattından gerçekleştirilen yük taşımalarında iki yıl önce ortak taşıma belgesinin kullanımına başladık. Ortak taşıma belgesiyle hem zamandan hem de maliyetten tasarruf sağlayarak, koridorun rekabetçiliği için önemli bir adım daha atmış olduk. Diğer taraftan bölge ülkeleri ile Orta Koridor’un bir diğer önemli bileşeni olan Hazar geçişinin etkin, verimli ve ekonomik hale getirilmesine de yoğunlaştık. Lojistik operasyonlarda sorun teşkil eden yüksek geçiş ücretleri ve düzensiz sefer konularını ortak çabalarımız ile ivedilikle çözeceğimize ve Hazar geçişlerini arzu ettiğimiz rekabetçi güzergâha dönüştüreceğimize eminim. Teşkilatımız bünyesinde yürütülen çalışmaların tamamlayıcısı olan ilave iş birliklerini de geliştiriyoruz. Örneğin, Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan olarak geçen yıl bir araya gelerek Orta Koridoru destekleyici 56 maddelik eylem planı belirledik. Aldığımız kararları uygulamaya aktaracak adımların da takipçisi oluyoruz” diye konuştu.

Bakan Uraloğlu, bugün kabul edecekleri Taşkent Bildirisi ile de ulaştırma iş birliği ilişkilerine güzel bir çerçeve çizilmiş olduğunu söyledi.

ZENGEZUR BAĞLANTISI

Bakan Uraloğlu, bölge için bir diğer güzel haberin Zengezur bağlantısı üzerinden yeni fırsatlar ortaya çıktığını ve bu bağlantının Kafkasya’daki normalleşme için hayati önem taşıdığını belirtti. Uraloğlu, Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demiryolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak bu bağlantının hayata geçmesinin tüm bölgeyi birbirine bağlayacak önemli bir adım olacağını kaydetti. Uraloğlu, tüm bölge ülkelerinin istifade edeceği bu hattın bağlantılarıyla birlikte bir an önce bitirilmesi için Azerbaycan ile birlikte çalıştıklarını vurguladı.

DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞI

Demiryolu taşımacılığına özel bir önem verdiklerini kaydeden Bakan Uraloğlu, bu alanda önemli işlere imza attıklarını söyledi. Uraloğlu, “Bugün Türkiye’de demiryolunun taşımacılıktaki yüzde 4 olan oranının 2029 yılında yüzde 11’in üzerine yükselmesini, 2053’te ise yaklaşık yüzde 22 olarak gerçekleşmesini hedefliyoruz. Böylece ülkemizdeki demiryolunun yük taşımacılığındaki payı 2053’e kadar 7 kat artacak. Yine yurt dışına yük taşımacılığında da demiryolunun payını 10 kat artırmayı hedefliyoruz. Ulaştırma altyapısına 2002 yılından bu yana yaklaşık 194 milyar dolarlık yatırım yaptık. Bundan sonra da 2053 yılına kadar yaklaşık 168 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlamaktayız. Bu planımızda en büyük payı demiryolu altyapısını geliştirmek için ayırdık” diye konuştu.

Uraloğlu, üye ülkelerle birlikte atılması gereken adımlara yönelik ise şöyle konuştu:

Ülkelerimizin ortak ekonomik kalkınmasına ve vatandaşlarımızın refahının yükseltilmesine yönelik Ulaştırma Bakanlıkları olarak neler yapabiliriz. Ülkelerimiz arasında ticareti zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı ve teşvik edici tavır alma zamanı çoktan gelmiştir. Korumacı ve kapalı politikalarımızı, dikkatle ve farklı bir gözle yeniden ele almamız gerektiğine inanıyorum. Bu anlamda, ulaştırma alanında dijitalleşmeye büyük önem veren ve bu konuda öncü bir ülke olan Türkiye’nin dileyen üye ülkelerle tecrübe paylaşımına hazır olduğunu ifade etmek isterim. Örnek vermek gerekirse, Türkiye ile Özbekistan arasında gerçekleştirilen ve uluslararası karayolu taşımacılığında taşımacılara büyük kolaylık sağlayacak olan e-Permit yani Elektronik Karayolu Geçiş Belgesi Sistemi ile taşımacılar, fiziki belge için uzun süre beklemek zorunda kalmayacak, taşıt nerede olursa olsun elektronik olarak belgeye erişim imkanı olacaktır.

“İŞ BİRLİKLERİ AYNI ZAMANDA ÜLKELERİMİZİN GÜVENLİĞİNE VE İSTİKRARINA KATKI SAĞLAYACAKTIR”

Bakan Uraloğlu, ulaştırma alanındaki çalışmaların bölgenin sadece ekonomisine değil, barışına, güvenliğine, istikrarına ve beşeri gelişimine katkı sağlayacağının altını çizerek, “Böylece ülkelerimizin refah düzeyi de topyekun yükselecektir. Bu toplantının dost ülkeler arasındaki iş birliğini ilerletmesini ve ülkelerimizin en kısa sürede arzu ettiğimiz ulaştırma ve ticaret düzeylerine ulaşmalarını temenni ediyorum” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir